Samsun Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

Samsun Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

Samsun Evde Masaj akÅŸamı kardeÅŸim bunları anlattığı zaman, büyük bir kayıtsızlıkla dinledim. Yetersizliklerini, güçsüzlüklerini, kroketi benim kadar sevmemekle ortaya koyan bu aptal çocuklara kızamazdım. Kendi beÄŸenilerimiz, kendi tutSamsunrımız, kendi ilkelerimiz ve kendi özel deÄŸer ölçülerimize duyduÄŸumuz hayranlık içinde, kardeÅŸimle ben, öteki çocukların saçmalıklarını, aptallıklarını suçlayıcı bir tavırla ufak görmekte söz birliÄŸi etmiÅŸ gibiydik. Büyüklerin küçültücü bir yorumla bakmaları, çocukları, tek tek hepsinin birbirinin aynı olduÄŸu bir yaratık türü haline dönüştürür, îşte bu, beni deli ederdi. Bir keresinde La Grilliere’de, fındık yerken, Madeleine’in dadısı, “bütün çocuklar fındığa bayılırlar!” demiÅŸti de, onun taklidini yaparak anlatmıştım bunu Poupette’e. KiÅŸisel beÄŸenilerim yaşımla belirlenemezdi benim. Ben, “bir çocuk” deÄŸil, “Ben”dim.

Samsun Evde Masaj , buyruğum altındaki bir kulum olarak, duyuru ettiğim egemenlikten yararlanır, benimle aslabir çatışmaya girmez; benim kutsal baklanını sorgusuz sualsiz kabul ederdi. Bul mutlak otoriteyi birisiyle paylaşacak olsam, yaşamın anlamı kalmaz diye düşünürdüm. Bizim sınıfta ikiz kardeşler vardı. Birbirlerini, akıl almaz bir şekilde anlarlardı, insanoğlunun, kendinin eşi biriyle iyi mi yaşayabileceğini bir türlü anlayamaz; kendi başımdan geçen şeylerin aynen bir başkasının başından da geçtiği vakit, benim olmaktan çıkacaklarını düşünürdüm.

Samsun Evde Masaj

Samsun Evde Masaj kendime bu kadar benzeyen biriyle birlikte yaşasam, yarım insan olacağıma inanırdım. Bir ikiz kardeş, yaşamıma değer kazandıran biricik nitelikten, tek olma niteliğinden yoksun bırakırdı beni. Sekiz yıllık ömrümde, hakikaten saygı duyduğum bir tek çocuk oldu. Allatılan o da küçümseıp küçümsemeydi beni. Bıyıklan terlemiş büyük teyzem, La Poupee Modele dergisine yazdığı hikâyelerinde konu olarak, çoğu zaman torunlarını ele alırdı.

Torunlarının adları Titite ile Jacques’tı. Titite benden üç yaÅŸ büyüktü. Jacques ile aramızda yalnız altı ay vardı. Babalan bir otomobil kazasında ölmüştü. Anneleri yeniden evlenip, Chateauvillain’e yerleÅŸmiÅŸti. Sekizimi doldurduÄŸum yaz, Alice teyzemlerde oldukca uzun süre kaldık. Evlerimiz bitiÅŸik denecek kadar yakındı birbirine. Sansın, tatlı bir kız ders verirdi kuzenlerime. Ben de derslere katılırdım. Onlar kadar ileri olmadığım için midir nedir, Jacques’ın parlak zekâsı, derin bilgisi, kendine olan sarsılmaz itimatı beni ÅŸaÅŸkına çevirir; başımı döndürürdü.