Samsun Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Samsun Mutlu Sonlu Masöz

“Bundan sonra hırsızlık yapmak yok!” dedi Cinder, Thorne onun yanında yürürken. “Haydi ama, o saat sayesinde işimiz halloldu.” “Hayır, işimiz benim sayemde halloldu ve unuttuysan hatırlatayım; insanlar üstünde kullanmak istemediğim zihin numarası, işte tam olarak buydu.” “Kendini kurtarmak uğruna olsa bile mi?” “Evet!” Cinder’ın Samsun Mutlu Sonlu Masöz gaslınün önünde bir uyarı ışığı yanıp söndü. Bir mesaj almak üzereydi. Bir an sonra, kelimeler gözünün önünden akıp gitmeye başladı. Cinder sokağın ortasında sendeledi.

“Ne oldu?” dedi Thorne. “İko’dan bildiri geldi. Polis gemiyi bulmuş.” Thorne’un yüzünün rengi attı. “Yeni kıyafetler alacak vaktimiz yok mu yani?” “veya bir android bedeni almak için. Haydi.” Cinder koşmaya başladı, Thorne da ona ayak uydurdu. Ne var ki ilerideki bir köşeyi döndüklerinde, aniden durmak mecburiyetinde bırakıldılar. Kapsül gemisi ile aralarında iki polis duruyordu. Polislerden biri, geminin modelini elindeki ekrandaki bir şeyle karşılaştırmakla meşguldü.

Samsun Mutlu Sonlu Masöz

Polisin kemerindeki bir cihazdan bip sesi yükseldi. Polis elini cihaza uzatırken, Cinder ile Thorne da gerileyip binanın arkasına saklandılar. Kalbi hızla çarpan Cinder, gözlerini Thorne’a çevirdi. Fakat Thorne’un gözleri, en yakındaki vitrini inceliyordu. Vitrinin tam ortasında, büyük harflerle, RIEUX hiç değilse yazılıydı. “Buraya gel,” dedi Thorne, Cinder’ı iki metal masa arasından çekiştirip kapıdan içeri girerek. Bara içki, kızarmış yağ kokusu ve net ekranlarındaki spor müsabakalarıyla, kahkahaların gürültüsü hâkimdi. Cinder içeride iki adım attı, nefesini tuttu ve sonra ayrılmak üzere geriye döndü. Thorne kolunu uzatarak kızın yolunu kesti.

“Nereye gittiğini sanıyorsun?” İçerisi çok kalabalık. Şansımı polislerle denemeyi tercih ederim.” Cinder, Thorne’u bir yana ittirdi ama dışarıdaki taşların üstüne inen yeşil hava aracını gördüğünde donakaldı. Aracın yan tarafında, Doğu Ulusları Ordusunun arması vardı. “Thorne.” Thorne’un kolu kaskatı kesildi ve sonra aniden, tüm bar sessizleşti. Cinder yavaşça gözlerini kalabalığın, ağzı bir karış açık hâlde ona bakan, düzinelerce yabancının üstünde gezdirdi. Bir sayborg görmüşlerdi. “Yıldızlar aşkına,” diye fısıldadı Cinder. “Yeni bir çift eldivene ihtiyacım var.”